Aort Anevrizması Hayati Tehdit Ediyor!

Aort Anevrizması Hayati Tehdit Ediyor! Uzmanlar Uyarıyor

Aort anevrizması, ölümle sonuçlanabilecek ciddi bir hastalıktır. Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fethi Kılıçaslan, özellikle damar sertliği, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve şeker hastalığı riski taşıyan bireylerin düzenli kontrollerini yaptırmaları gerektiğini vurguladı.

TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in aort damarında meydana gelen yırtılma vakası, aort anevrizmasının önemini bir kez daha gündeme getirdi.

Kalp damar hastalıklarının en tehlikeli türlerinden biri olan aort anevrizması genellikle belirti vermeden ilerler. Ancak, damar duvarında meydana gelen genişleme ani yırtılma ve patlama riskiyle hayatı tehdit edebilir.

Prof. Dr. Kılıçaslan, erken teşhisin hayati önem taşıdığını belirterek, yaşam tarzı değişikliklerinin ve düzenli takibin hastalığın kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynadığını söyledi.

Aort Anevrizması Tanısı ve Tedavisi

Aort anevrizması genellikle belirti vermeyebilir, bu nedenle teşhis için ekokardiyografi, MR ve BT anjiyo gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulmalıdır. Kılıçaslan, teşhisi takiben hastanın genel sağlık durumunun değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Tedavi seçenekleri arasında kasıktan girilerek stent takılması veya cerrahi müdahale yer alır. Ancak erken teşhis ve düzenli takip, anevrizma ilerlemesinin önlenmesinde kritik bir role sahiptir.

Özellikle damar sertliği, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı ve ileri yaş gibi risk faktörlerine sahip bireylerin düzenli kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir. Erken teşhis, yaşam kalitesinin korunmasında önemli bir adımdır.

Kaynak: AA / Enes Ege – Ekonomi

Related Posts

Yaza Özel Göz Hastalıkları

Yaza özel göz hastalıklarını açıklayan uzmanlar, güneş, deniz, havuz suyu ve polen kaynaklı hastalıklar hakkında bilgi verdi. 

Sıcak havalarda gazlı içecek tüketmek susuzluğu artırıyor

Sıcak havalarda özellikle bilinçsiz gazlı içecek tüketmenin sağlığı tehlikeye attığını belirten Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Gazlı içeceklerdeki kafein idrar söktürücü etki yapar, bu da su kaybını artırır. Şeker oranı yüksek bu içecekler kan şekerinde dalgalanmalara da yol açabilir. Özellikle diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastalığı olanlar için bu içecekler risklidir” dedi.

PSA testi: Her yüksek değer kanser demek değil

PSA testi yıllardır prostat kanserini erken yakalamanın yolu olarak görülüyor ama her yüksek değer kötü haber anlamına gelmiyor. Bazen düşük PSA’ya rağmen kanser çıkabilir. Bazen de yüksek PSA, sadece iyi huylu bir büyümenin ya da enfeksiyonun işaretidir.

Japon usulü yürüyüş! Tüm dünya bu yöntemi deniyor, sosyal medyada yer yerinden oynadı

Fitness çılgınlıklarının sosyal medyayı çepeçevre sardığı bu günlerde son zamanların en popüler konusu ‘Japon yürüyüşü’ oldu. Kolay, hızlı ve kan basıncını düşürmeyi vaat eden bu yöntem düzenli bir şekilde uygulanırsa hızlı sonuç veriyor. Peki nedir bu Japon yürüyüşü?

Kokusu yok, fark edilmiyor ama bağımlılık yapıyor! Aileler bu detayı atlıyor

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi, elektronik sigara kullanımının 13-15 yaş arasındaki gençlerde hızla yayıldığını ve ciddi akciğer hasarlarına yol açabileceğini söyledi. Aileleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Üzüntü, korku, kayıp tetikleyebiliyor! Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’

Kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan bu durumun, çoğunlukla duygusal şoklara verilen biyolojik bir yanıt olarak geliştiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, yoğun stres veya duygusal travmaların tetiklediği ve kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan ‘kırık kalp sendromu’ hakkında bilgi verdi.