Bu baharatlar ilacon etkisini sıfırlıyor! 5 dakikada çöp, vücuttan hızla atılıyor

Baharatlar Ve İlaç Etkileşimi: Dikkat Edilmesi Gerekenler

Mutfaklarımızı lezzetlendiren ve sağlığımıza fayda sağlayan birçok baharat, bilinçsizce tüketildiğinde bazı ilaçlarla etkileşime girerek ilaç etkilerini azaltabilir. Uzmanlar, bu konuda vatandaşları uyarıyor. İşte dikkat edilmesi gerekenler.

Tarçın

Tarçın, geniş bir kullanım alanına sahip olan ve sevilen bir baharattır. Ancak içerdiği bazı bileşikler nedeniyle dikkatli tüketilmesi gereken bir baharattır. Kingston Üniversitesi’nde eczacılık alanında uzmanlaşmış olan Dr. Dipa Kamdar, tarçının sağlık üzerinde farklı etkilere neden olabileceğini belirtiyor.

Mississippi Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma ise ilaçların vücuttan atılma hızını artırarak ilaç etkilerini azaltabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle hipertansiyon, diyabet, kanser veya depresyon gibi kronik hastalıkları tedavi eden ilaç kullanan kişiler, bu duruma dikkat etmelidir.

Tarçın çeşitlerinin risk düzeyini etkilediğini belirten uzmanlar, Cassia tarçının yüksek miktarda kumarin içerdiğini ve kan sulandırıcı ilaçlarla birlikte alındığında kanama riskini artırabileceğini vurguluyor. Sri Lanka kökenli gerçek tarçın ise daha düşük kumarin içeriğiyle bu riski azaltır.

Dr. Kamdar, tarçın takviyelerinin ağrı kesiciler, antidepresanlar, diyabet ilaçları ve kanser tedavisi ilaçlarıyla etkileşime girebileceğine dikkat çekiyor. Ancak günlük olarak yulaf lapası veya kahve üzerine serpilen tarçının genellikle sorun yaratmadığını, risklerin yüksek dozlu takviyelerden kaynaklandığını belirtiyor.

Zerdeçal

Zerdeçalın aktif bileşeni kurkuminin, karaciğer enzimlerine müdahale ederek bazı ilaçların metabolizmasını etkileyebileceği belirtiliyor. Laboratuvar ve hayvan çalışmaları, zerdeçalın antidepresanlar, tansiyon ilaçları, kemoterapi ilaçları ve bazı antibiyotiklerin etkisini değiştirebileceğini öne sürüyor.

Zencefil

Zencefilin hafif kan inceltici etkisi, antikoagülan ilaçlarla birlikte alındığında kanama riskini artırabilir. Diyabet ilaçlarıyla etkileşimine dair ise çelişkili bulgular mevcut. Bazı çalışmalar zencefilin kan şekerini düşürebileceğini gösterse de, bu etkinin anti-diyabetik ilaçlarla nasıl bir sonuç doğuracağı henüz belirsizliğini koruyor.

Baharatlara ek olarak, bazı yiyecekler de ilaçlarla etkileşime girerek etkilerini değiştirebilir. Greyfurt, karaciğer enzimlerini etkileyerek bazı ilaçların vücutta birikmesine veya hızla atılmasına neden olabilir. Alkol, özellikle antidepresanlar ve ağrı kesicilerle birlikte alındığında ciddi yan etkilere yol açabilir. Süt ürünleri, antibiyotik emilimini azaltırken, yeşil yapraklı sebzeler, yüksek K vitamini içeriğiyle kan sulandırıcı ilaçların etkisini zayıflatabilir. Bu nedenle tüketirken dikkatli olmak önemlidir.

Related Posts

Sıcak havalarda gazlı içecek tüketmek susuzluğu artırıyor

Sıcak havalarda özellikle bilinçsiz gazlı içecek tüketmenin sağlığı tehlikeye attığını belirten Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Gazlı içeceklerdeki kafein idrar söktürücü etki yapar, bu da su kaybını artırır. Şeker oranı yüksek bu içecekler kan şekerinde dalgalanmalara da yol açabilir. Özellikle diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastalığı olanlar için bu içecekler risklidir” dedi.

PSA testi: Her yüksek değer kanser demek değil

PSA testi yıllardır prostat kanserini erken yakalamanın yolu olarak görülüyor ama her yüksek değer kötü haber anlamına gelmiyor. Bazen düşük PSA’ya rağmen kanser çıkabilir. Bazen de yüksek PSA, sadece iyi huylu bir büyümenin ya da enfeksiyonun işaretidir.

Japon usulü yürüyüş! Tüm dünya bu yöntemi deniyor, sosyal medyada yer yerinden oynadı

Fitness çılgınlıklarının sosyal medyayı çepeçevre sardığı bu günlerde son zamanların en popüler konusu ‘Japon yürüyüşü’ oldu. Kolay, hızlı ve kan basıncını düşürmeyi vaat eden bu yöntem düzenli bir şekilde uygulanırsa hızlı sonuç veriyor. Peki nedir bu Japon yürüyüşü?

Kokusu yok, fark edilmiyor ama bağımlılık yapıyor! Aileler bu detayı atlıyor

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi, elektronik sigara kullanımının 13-15 yaş arasındaki gençlerde hızla yayıldığını ve ciddi akciğer hasarlarına yol açabileceğini söyledi. Aileleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Üzüntü, korku, kayıp tetikleyebiliyor! Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’

Kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan bu durumun, çoğunlukla duygusal şoklara verilen biyolojik bir yanıt olarak geliştiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, yoğun stres veya duygusal travmaların tetiklediği ve kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan ‘kırık kalp sendromu’ hakkında bilgi verdi.

Ciltteki değişimleri hafife almayın: Erken teşhis hayat kurtarıyor

Cildiye Uzmanı Dr. Hüseyin Başar, cilt sağlığının yalnızca estetik değil, ciddi hastalıkların erken teşhisi açısından da hayati önem taşıdığını vurguladı.