Murat Yetkin’den Erdoğan’ın Lozan açıklamaları hakkında çarpıcı yorum
Gazeteci Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Lozan Antlaşması’na yönelik görüşlerini değerlendirdi. Yetkin, Erdoğan’ın Lozan’ı sahiplenme şeklini, PKK’nın fesih kararında Lozan ve soykırım sözcüklerini kullanma kışkırtmasını bertaraf etme ve aynı zamanda siyasi İslamcı seçmeni daha fazla ürkütmeden laik demokratları sakinleştirme amacına bağladı.
Özgür Özel’in Erdoğan ve Devlet Bahçeli‘yi Lozan üzerinden eleştirmesine de değinen Yetkin, Erdoğan’ın konuya ilişkin şu açıklamasını hatırlattı: “Ben hiçbir konuşmamda bu gelişmelerin Lozan’la ilişkisinin olup olmadığına dair en ufak bir ifade kullanmadım. Ne millete seslenişlerde böyle bir beyanım oldu, ne dar kapsamlı toplantılarda bu tür bir açıklama yaptım. Böyle bir şey düşünmedik. Bunun Terörsüz Türkiye ile yakından uzaktan alakası yok. Bunlar maalesef duymuyorlar, uyduruyorlar.”
Erdoğan’ın Lozan Antlaşması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne yaklaşımını eleştiren Yetkin şunları söyledi: “Bu ifadelerin tam olarak Lozan’ı sahiplenmek anlamına gelmediğini düşünenleriniz olabilir. Ama unutmayalım ki Cumhurbaşkanı 2016’daki ‘1920’de bize Sevr’i gösterdiler, 1923’te Lozan’a bizi razı ettiler. Birileri de Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştı’ ifadesinden buralara gelmiş bir siyasetçidir. Lozan’ın 100’üncü yılında biteceği hurafesine inanmaktan 2017’de vaz geçer gibi olmuş, nihayet 100’üncü yılında bitmediğini kabul etmiştir.
Erdoğan’ın Lozan’ı sahiplenişinin açık ve net olmayışını, PKK’nın fesih kararında Lozan ve soykırım sözcüklerini kullanma kışkırtmasını bertaraf etme ve aynı zamanda siyasi İslamcı seçmenini daha fazla ürkütmeden laik demokratları sakinleştirme amacına bağlayabiliriz.
Daha önce 1936 Montrö Sözleşmesinde de benzeri gelişmelere tanık olmadık mı?
Nisan 2021’de yılında 103 emekli deniz subayı Montrö’nün (bazı NATO müttefiklerimizin baskısıyla) delinmesine karşı bir bildiri yayınladılar. Bu nedenle darbe girişiminde bulunmak suçlamasıyla haklarında dava açıldı. Aradan bir yıl geçmeden, Şubat 2022’de Rusya, Ukrayna’yı işgal operasyonuna başladı.
Erdoğan yapılması gerekeni yaptı ve Montrö anlaşması uyarınca Boğazları askeri gemilere kapattı. Kapatmasa belki şu anda Ukrayna diye bir ülke kalmamış olabilirdi. Montrö’yü uygulamamış olsa, bugün Türkiye Rusya-Ukrayna arasındaki üçüncü görüşmeye de arabulucu olarak ev sahipliği yapıyor olamazdı.
Her musibette bir hayır varmış. Rusya, Ukrayna’ya saldırmasaydı, beli AK Parti yönetimi Montrö’nün kıymetini bilemeyecekti. Şimdi de belki PKK giderayak bu kışkırtmayı yapmamış olsa, Erdoğan, örtülü ifadeyle de olsa Lozan’ı sahiplenmeyecekti. Şimdi sahiplenilme sırası Lozan Antlaşmasında.”
Yetkinreport.com adresinden alınan yazının tamamını okumak içinburayatıklayınız