“`html
T24 Haber Merkezi
Geçen gün, PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, uzun zamandır beklenen bir çağrıda bulunarak PKK’nın kendisini feshetmesi ve tüm grupların silahlarını teslim etmesi gerektiğini açıkladı. Bu gelişmenin ardından, Dem Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, T24’te Şirin Payzın ve Murat Sabuncu‘nun sorularını yanıtladı. Hatimoğulları, “(Öcalan) Metnin sunumundan önce bizimle içeriği hakkında bilgi alışverişinde bulundu. ‘Bir şey eksik bıraktım, onu da eklemeliyim’ diye belirtti ve o kısım el yazısıyla yazdı. Videolu sunumda bunu metnin bir parçası olarak okudu. Videoda mevcut” şeklinde konuştu. Hatimoğulları, bundan sonraki adımların AKP hükümeti ve devlet tarafından atılması gerektiğine vurgu yaptı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de PKK’nın “terör eylemlerine son vererek lağvedilmesi” çağrısını yapmıştı. Abdullah Öcalan, “PKK’nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakmasının zaruri olduğunu” ifade etti. Öcalan, “Bahçeli’nin çağrısı, Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu irade ve diğer siyasi partilerin yaklaşımıyla oluşan bu ortamda silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu tarihî sorumluluğu üstleniyorum” dedi. Ayrıca, “Devlet ve toplumla bütünleşmek için kongrenizi toplayın ve karar verin” şeklinde bir mesaj da iletti.
Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına ek olarak, “Bu perspektifi oluştururken silahların bırakılması ve PKK’nın kendini feshetmesi için demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” şeklinde bir not gönderildi.
Öcalan’ın bu çağrısının ardından DEM Parti, 3 ayrı toplantı yapacağını duyurdu. Toplantılara eş genel başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan da katılacak.
“Öcalan, muhalefetin bu süreci nasıl karşılayacağını merak ediyordu”
Hatimoğulları, İmamoğlu’nun dünkü çağrısının ardından T24’te Şirin Payzın ve Murat Sabuncu’ya önemli açıklamalarda bulundu. Hatimoğulları’nın ifade ettiği ana noktalar şöyle:
“(Öcalan) heyetten özel olarak, başta ana muhalefet partisi olmak üzere tüm partilerle görüşülmesini istedi. Muhalefetin bu sürece olan bakış açısını çok merak ediyordu. 2013 yılı ve öncesinde yapılan bazı barış girişimlerinde muhalefet hiç olmamıştı, hatta karşısında yer almıştı.
Bizim bu süreçte bir müdahalemiz olmadı ve olamaz da. Çünkü dünya deneyimlerinde çatışma ve çözüm süreçlerinde taraflar karşılıklı görüşür. Demokratik bir zeminde bu sürecin diyalogla evrilmesine katkı sağlarız, içeriğe müdahale etmeyiz.
İmralı Heyeti Ziyaretindeki Öcalan Fotoğrafı
“Öcalan’ın sesli mesajı, Kürt toplumunun duygularına daha fazla hitap ederdi”
Sesli olsaydı, bu durum Kürt toplumunun duygusuna daha çok hitap ederdi. İnsanlar, bir fotoğraftan bile etkilenip hüzünleniyor. Eğer video olsaydı, bu, Kürt toplumu üzerinde olumlu bir etki bırakırdı. Ancak önemli nokta, Sayın Öcalan’ın bir şekle takılan biri olmadığı. Metnin sunumu yapılmadan önce içeriğini bizimle paylaştı. ‘Eksik bıraktım, onu da eklemeliyim’ dedi. O kısım, el yazısıyla yazılan metinde mevcuttu. Videolu sunumda bunu da okudu ve videoda var.
“Kürt sorununun çözüm yolu, onu hukuki ve siyasi zemine taşımaktır”
Sayın Öcalan, ‘Kürt sorununun şiddet ve çatışmadan arındırılarak çözülmesi, hukuki ve siyasi boyuta taşınmalıdır’ demişti, bu ilk İmralı görüşmesinden sonraki mesajıydı.
“Bahçeli’nin sağlık durumunu da sordu”
Öcalan, devletin Bahçeli’nin sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Biz de sağlık durumunun iyiye gittiğini ifade ettik.
Kendi çağrısının önemli olacağını çok iyi biliyordu. Ancak PKK’nin de kendi açıklamaları mevcut, bu da ana akım medyada analiz edilmeye başlandı.
“Adım atması gereken taraf PKK ama bu çağrı devlete, iktidara ve topluma da yapıldı”
Bu çağrı PKK içindir ve yanıt verecek, adım atacak olan taraflardan biri PKK’dir. Fakat bu çağrı, aynı zamanda devlete, iktidara ve topluma yöneliktir.
“Öcalan’ın çağrısı beklenirken, Van’a kayyum atandı”
Belediye başkanlarımız, eş başkanlarımız tutuklanırken, bu durum CHP’ye de sıçradı; Ekrem İmamoğlu hedef alındı. Bir yandan biz barış konusunu dile getirirken, diğer tarafta kayyum atandı. Sayın Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği günün yıl dönümünde Van’a kayyum atandı, o gün çağrısı okunacakken… Bu durumlarla birlikte demokratikleşmede bir ilerleme sağlamak mümkün değil, Öcalan da ‘Demokratik bir zemin inşa edilmelidir’ diyor.
“Demokrasinin asgari kurallarını pazarlık konusu haline getirmek yanlış bir anlayış”
Bu çağrının gerçek anlamda karşılık bulması ve hayalini kurduğumuz demokratik Türkiye’nin inşasının yolu, bu konuları pazarlık konusu yapmamaktan geçiyor. Bu iyi bir yaklaşım değil. Talep edilen demokrasi, Kürt halkının varlığının tanınması, anadilinde eğitim hakkı, yerel yönetimlerde demokratikleşme; kayyum atamalarından vazgeçmek, mevcut atananların geri iadesi ve eş başkanların görevine dönmesi gibi taleplerle ilgilidir. Demokrasinin asgari kurallarını al-ver gibi pazarlık konusu haline getirmek yanlıştır. Bu talepler, en demokratik ve insani taleplerdir.
“Sopayı sayanlar süreci eleştiriyor”
‘(Öcalan) Barış istiyoruz, silah bırakılması ve fesih konusunda çağrımı yaptım, şimdi de demokratik zemin oluşturalım’ diyor. Ayrıca, çağrı metni için ‘Her cümlenin altı uzun uzun doldurulmalıdır’ dedi. Öcalan, PKK’nin yaptığı çağrıya uyacağından emin.
Bu seçimler üstü ve oyu aşan bir meseledir. Sayın Erdoğan’ın kafasında ‘Ben bunu nasıl yönlendirebilirim?’ gibi bir düşüncesi varsa bu sadece onun düşüncesidir, başka bir şey demiyorum.
DEM Parti’yi eleştirmek yerine ‘Öcalan’ın yaptığı bu çağrıyı nasıl destekleyebilirim?’ demeleri gerekir. Aksi halde, ‘Size şiddet uygulanıyor’ deniliyor; biz bunu biliyoruz. Bize ‘akıllanmadınız mı?’ eleştirisi getirenler, siyaseti dondurmak isteyenlerdir; sopayı yiyen biziz, sopayı sayanlar da süreci eleştiriyor.
“Erdoğan’ın süreci seçim için kullanabileceği iddiaları, Öcalan’la hiç gündeme gelmedi”
Erdoğan’ın süreci seçim için kullanabileceği iddiaları Sayın Öcalan’la gündeme gelmedi. Orta Doğu’daki gelişmeleri analiz ediyor. ‘İran ve Türkiye, dış tehditleri görmelidir’ diyor. İki ülkenin kendi iç barışını sağlaması, gelecekleri açısından çok önemlidir.
“Çağrı, Suriye’deki SDG ile ilgili değil”
Bu çağrı, Suriye’deki SDG’ye yönelik değildir. Bu, Ömer Çelik‘in yorumudur. Çağrı, PKK’ya yöneliktir ve PKK’nın bulunduğu alanı kapsamaktadır. Ömer Çelik, ‘Biz al-ver yapmıyoruz’ diyor; biz de al-ver yapmıyoruz, bunu bilsinler, insan hakları pazarlık konusu olamaz.
Demokratik bir Suriye’nin kurulması son derece önemlidir. Kürt sorunu barışçıl ve demokratik bir düzlemde çözülürse, Türkiye’nin Suriye üzerindeki etkisi olumlu yönde olacaktır.
AKP’den Öcalan açıklaması: Örgütün tüm uzantıları silah bırakmalı; pazarlık yok
(Öcalan) Suriye’nin demokratikleşmesini gerçekten önemsiyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürt halkının oluşturduğu demokratik ortam, eş başkanlık, eşit temsiliyet ve laiklik, bölge için hayati önem taşıyor. Bu modelin tüm Suriye’ye ve Orta Doğu’ya yayılması gerektiğini vurguladı.
‘ABD, bu olayın neresinde?’ elbette üzerinde durulması gereken bir konu, ancak bu durumun esas çıkışı Bahçeli’ye Türkiye’yi bekleyen stratejik tehditlerin farkına varan devlet aklının bu açıklamayı yaptırmasıdır.
Gazeteciler Şirin Payzın, Murat Sabuncu ve Dem Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları
“Öcalan, ‘İmralı’da şartlar iyileşirse, ben de kendi örgütümle görüşürüm’ dedi”
Sayın Öcalan, bu çağrının karşılık bulması için kendi örgütüyle görüşme yapmasının gerekli olduğunu söyledi. İletişim kanallarının açılması ve çalışma koşullarının sağlanması; atılacak en somut adım budur. Öcalan, ‘İmralı’da şartlar iyileşirse, ben de kendi örgütümle görüşürüm’ diyor, bu en acil talep. Süreci yürütmek için çalışma koşullarının iyileşmesi gereklidir.
“Çok acil bir şekilde parlamentoda komisyon kurulmalı”
Çok acil olarak parlamentoda bir komisyon oluşturulması ve tüm siyasi partilerin burada temsil edilmesi, ikinci somut adımdır. Buradan çok ciddi ve olumlu sonuçlar çıkabilir.
“Öcalan, ‘Bizim adım atabilmemiz için hukuki zemin güçlenmeli’ dedi”
Yine atılacak somut adımlardan biri, bu görüşmelerin ve atılan adımların hukuki dayanağının olmasıdır. ‘Bizim adım atabilmemiz için hukuki zemin güçlenmelidir’ dedi. Bu nasıl sağlanabilir? Kayyum atanmamalıdır; demokratik siyasetin önü böyle kapatılamaz. Öcalan, geçmişteki provokasyonlara da dikkat çekti ve ‘Devlette birisi barış isterken, diğeri ona darbe vuruyor. Tüm tarafların algılarını açması gerekiyor’ ifadelerini kullandı.
“HDK operasyonu durmalı; bütün Türkiye’yi mi hapse koyacaksınız?”
Özellikle kayyum atanmış belediyelerin iadesi gibi adımlar atılmalıdır. HDK operasyonu durmalı, 6 bin kişi ne demek; bütün Türkiye’yi mi hapse koyacaksınız? Örneğin İstanbul Barosu’na yönelik operasyon, insanlar seçilmiş; neden müdahale ediyorsunuz? Bunlar siyaseten ve hukuken atılması gereken somut adımlardır. Yazılı hukukun yaşam bulmasına izin verilmesi gerekir.
“Siyasi rehine olarak tutulan herkesin çıkması gerekiyor”
Hapiste siyasi rehine olarak tutulan herkesi çıkmalıdır. O kadar baskı altında yaşıyoruz ki, doğal taleplerimizi dile getiremiyoruz. İnfaz yasası yeniden düzenlenmeli, adalet sağlandığında, çok sayıda düşünce ve siyasi tutuklunun serbest kalması sağlanabilir. Duyumlarımız var ama böyle bir taslak hazırlayıp hazırlamadıklarını bilmiyoruz. Sağlıklı bir infaz yasasının çıkmasını umuyoruz.
“Gezi meselesinde tozlu dosya yeniden diriltilmek isteniyor”
Gezi olayları da kritik bir mesele. Ayşe Barım ve pek çok sanatçı etkilenmiştir… Tozlu dosyanın tekrar gündeme getirilmesi kabul edilemez. Basın özgürlüğüne yönelik baskılar da oldukça fazla. Çok sayıda meslektaşınız şu anda tutuklu. Türkiye, tutuklu gazeteciler açısından ön sıralarda yer alıyor. Bunları kabul edemeyiz. Bunlar pazarlık konusu olamaz; demokrasinin en temel koşuludur. Demokrasi çerçevesinde vatandaşın haber alma hakkı da oldukça önemlidir.
“Öcalan, bazı yetkililerle görüşmüş”
İbrahim Kalın‘ın bu süreçteki rolü hakkında bilgim yok, fakat Sayın Öcalan’ın devletten gelen yetkililerle yaptığı bazı görüşmeler var. Bu görüşmelerin içeriği hakkında tüm detaylara sahip değiliz. Heyetimizin gerçekleştirdiği iki görüşme de kısıtlı süreyle yapıldı. Konuşulacak pek çok konu mevcut; bu nedenle bilgi eksikliklerimiz olabilir. Ancak bazı yetkililerle görüşmeler olduğu bilgisi Sayın Öcalan tarafından verildi, detaylarını bilmiyorum.
“İki cümlelik açıklamalar toplumu tatmin etmez”
Toplum, önemli bir çağrının ardından ciddi açıklamalar bekliyor. Bugün yapılan çağrı tarihi bir öneme sahiptir; bu çerçevede yapılan iki cümlelik yanıtlar hükümet nezdinde yetersizdir ve bu kısmi bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir. Bu, büyük bir sorumluluktur. Devletin konuyla ilgili daha kapsamlı ve tatmin edici açıklamalar yapması beklenmektedir. Tüm dünyanın tartıştığı bir meselede iki cümlelik yanıtlar kamuoyunu, toplumu tatmin etmez. Yapılan açıklamaya yanıt olarak, devletin daha ciddi, somut adımlar atması gerektiği duyulmalıdır.
“Hukukçulardan masa kurulduğu bilgisinden haberdar değiliz”
Hatimoğulları, CHP lideri Özgür Özel‘in “Çözüm için hukukçulardan masa kuruldu” ifadesi hakkında, “Bizim böyle bir çalışmadan haberimiz yok” dedi.
“Adım atması gereken devlettir, iktidardır”
Hatimoğulları, son olarak AKP Sözcüsü Çelik’in “Hiçbir şeffaf olmayan süreç yoktur” açıklamasına şu yanıtı verdi:
“Ne olduğunu bilmiyoruz ki, şeffaf olup olmadığını değerlendirelim. Çok önemli bir çağrı yapıldı. Türkiye tarihinde ilk kez bu kadar geniş bir toplumsal mutabakat oluştu. Dünyadan önemli açıklamalar geldi. Dünya kamuoyu bu sürece hazırken, iktidarın bu sessizliği boğup somut adımlar atması çok mühim. Adım atması gereken taraf devlettir, iktidardır.
Bu sürecin karmaşık olduğu ayrıca açıktır. Ancak biz, kendimize, mücadelemize, aklımıza ve inancımıza güvenmeliyiz.”
“`
More Stories
MHP ‘görüşmeyeceğiz’ demişti CHP’den yanıt: Duruşumuz, tavrımız ortada
TFF 9 Takımı PFDK’ya Sevk Etti
Acil durum ilan edilmişti! 4 yerde çıkan orman yangınlarına soruşturma